Hürriyet Yazar

26 Şubat 2013 Salı

Hervé Leger


İster beğenin, ister burun kıvırın, ister gülüp geçin... 80'ler modası bu yıl doruk noktasına ulaştı. Neon renkler, taşlanmış jeanler, boğazlı spor ayakkabılar, kabarık saçlar, MC Hammer ile özdeşleşen şalvarlar ve hatta vatkalar; hepsi geri döndü, hepsi moda oldu! Ama asıl geri dönen 80'ler yadigârı ne, biliyor musunuz? 'Body con'lar. Yani vücudu ön plana çıkaran tasarımlar. Kaç sezondur kumaşlar ve kesimler ardına saklanan kadın silüetinin yeniden doğuşuna tanık oluyoruz bu yıl. Kimisi bunu 'hayata dönüş operasyonu' olarak yorumluyor kimisi bedenin yeniden önem kazanması... Bir düşünsenize, kadın vücudunu dapdar mini elbiseler, kısacık etekler ve yüksek belli taytlardan daha fazla ne yüceltebilir ki? 'Body con' aslında 80'lerin daracık kıyafetlerini tanımlamak için kullanılan bir sözcük. İsim babası ise, yıllar yılı Karl Lagerfeld'e asistanlık yapan Fransız modacı Herve Leger. Leger, 1980'lerin sonunda icat ettiği bandaj elbiselerle moda literatürüne girdi. Kanımca en az 'küçük siyah elbise' kadar önemli bir buluştu bu elbiseler. Bedeni kat kat elastik kumaşlarla sarıyor, mucizevi bir şekilde vücudu toparlıyor, dikleştiriyordu. Aynen korse gibi! Tek farkı, üzerine bir şey giymeyi gerektirmemesi. Bir de zarif ve şık olması tabii. 'Body con' trendinin geri dönüşü de yine Leger kaynaklı. Ama bu sefer markanın başında 'elbise gurusu' Max Azria var. BCBGMAXAZRIA'nın da kurucusu olan Azria, Herve Leger'i satın aldı ve 2007'de kendi yorumuyla yeniden yarattı. O gün bugündür de ünlülerin vazgeçilmezi oldu bandaj elbiseler. Catherine Zeta Jones'dan Victoria Beckham'a, Lindsay Lohan'dan Sharon Stone'a kadar birçok aktris, ödül törenlerine Herve Leger'lerini çekip gidiyorlar.
Elbisenin mükemmelliği yine mükemmel bir vücut istediği kanaatindeyim.Yani birçok bayan giymek isteyebilir ama her bayanın giymemesi gerek bir elbise olduğunu düşünüyorum.İşte en beğendiklerim...
                                            

İrina Shayk diye bir gerçek var.Herve Leger'i en iyi taşıyanlardan....

                             
Miranda Kerr ne kadar da zarif ve güzel gözüküyor..
                               
 

                            


                            

                            

                           

22 Şubat 2013 Cuma

Makyaj Önerileri


İstekler ve yoğun talep doğrultusunda bu postu hazırlamaya karar verdim.Ben abartılı makyaj yapmayı sevmeyen, bir kapatıcı bir eyeliner ve rimelle işi bitirenlerdenim.Aslında mecbur kalmadıkça kapatıcıda kullanmak istemezdim ama başladık bir kere o işe.
Cildime önem verenlerdenim dolayısıyla bir cilt bakım ürünü alırken o ürünün markasına,özelliklerine dikkat ederim.Günümüzde artık her firma her konuda piyasaya ürün çıkardığı için ne yazık ki hepsi aynı kalitede olmuyor.Kimisi yüzünüzde sivilcelenmeye neden olur,kimisi lekelenmeye,kimiside pürüzsüz bir görünüme...
Benden öneri isteyenler olduğu için ilk olarak kendi kullandığım ürünleri ve firmaları tanıtmak isterim.
Rimel olarak son 2 senedir tercihim kesinlikle MAC.
İlk olarak aşağıda gördüğünüzü kullanmıştım.
                                                      
Ardından aynısının daha siyahlık ve yoğunluk vereni çıktı.En son 1 ay önce onu kullanmaya başladım.Gayet memnunum.Mükemmel uzunluk ve yoğunluk istiyorsanız şiddetli tavsiye edilir.
Son zamanlarda Estée Lauder Sumptuous Extreme Black Mascara'nın metinide çok duyar oldum.
                                                   

 

 
Şuanlık rimel ihityacım olmadığı için henüz makyaj masamda yerini almadı tabikide ama deneme amaçlı kullanacağım bir ara.Kirpiklerinizi topaklanma yapmadan kıvırır ve maximum uzunluğa ulaştıran bir ürünmüş.Çok tavsiye edilmesi üzerine bende sizinle paylaşiyim dedim.

Eyeliner tercihim 2-3 sene önce MAC firmasından yanaydı ancak sonradan memnun kalmadım ve Dior kullanmaya başladım.Eyeliner konusunda biraz titizim çünkü öyle bir Eyeliner olcak ki akmayacak bulaşmayacak.Uzun bir araştırma sonucu Dior'da karar kıldım.
                                                             
Ama benim göz kapaklarım kaşımın altındaki bölgeye çok yakın temas içerisinde olduğu için o bölge her seferinde terlediğinden ister istemez Eyeliner'a bulaşıyormuşBu da makyaj uzmanımın tespiti. :)
Göz kalemi olarakta yine tercihim Dior.Ve önereceğim üründe benim kullandığım ürün.Kalem eyeliner niteliğinde olduğu için yumuşak ve etkili.
 
 
 
                                          
Fondöten tercihim ise herzaman Shiseido'dan yana oldu.Hem fondöten hemde pudra karışımı yaygan bir karışım var adı PataKrem.Hem nemlendirici hemde fondöten-pudra karışımı olan bu ürünü kullandığınızda ekstradan pudra ihtiyacınız olmuyor.Bazı majyaj uzmanları çok tavsiye etmese de cilde karşı yoğun bulsa da unutmayın ki sizin elinizin ayarında bitiyor herşey.Ben Shiseido I60 kullanıyorum Patakremde.Sizin teninize uygun olan rengi gittiğiniz kozmetik shoplarda makyaj uzmanları ya da görevli yardımıyla elde edebilirsiniz.

Dudaklara gelince bana pek bir laf söylemek düşmez.Çünkü benim dudaklarım ince olduğu için lipstick yada normal ruj kullanma alışkanlığım çok nadir vardır.Çok önemli birgün olacak ki kullaniyim.Ve genelde dudak makyajı yapacağım zaman dudağımın renginde bir dudak kalemiyle çok hafif üst dudağımın kenarlarından geçer üzerine istediğim ruju uygularım.Ruj olarak tercihim ise Shiseido,Burberry ve Chanel markaları.İlla bu markalar olacak diye bir zorlama ya da mecburiyet yok elbette.Bende uzmanların önerdiği renkler doğrultusunda deneyip alıp çıkıyorum.Bu zamana kadarda bu firmaların ürününü denediğim için anca bunları size önerebilirim.Farklı firmalar denedikçe onlar hakkındaki fikirlerimide paylaşırım elbette.Çok cart renkteki rujlar kesinlikle ilgim dışıdır.Belkide benim dudaklarım ince olduğu için hoşuma gitmiyor olabilir.Kalın dudaklı bayanlara yakışabilir.Ben doğal ve soft renklerden yanayım.
                                      


                                                              

Benim size verebileceğim  öneriler bunlardan ibaret.Bu işin piri değilim.Önerilerimi dikkate almak ya da almamak tamamen sizin seçiminiz.Birazcık fikir oluşturabilmişsem ne mutlu bana.Fakat dünyanın en iyi 10 makyözü bu konuda birkaç öneri vermiş.Şimdi onların önerilerini sizlere aktarıyor ve sevgiler diyorum....
1- Makyajda kapatıcınızı sadece gözaltı morluklarınıza sürmeyin. Fondoteninizden bir açık tonda, sarı bazlı kapatıcıyı kirpik çizgisine olabildiğinde yakın şekilde, göz çukurlarına ve burun etraflarına hafifçe sürün. - Bobbi Brown     

2- Sıcak su, ince kirpiklerin bükülme özelliğini arttırdığı ve kopmasını engellediği için, banyo sonrası hemen kirpik kıvırıcısını kullanınız. – Kimberly Soane, Newyork City.

3- Kaş pudrası her ne kadar doğal gösterse de etkisi uzun süreli değildir.Hepiniz mi yaşıyorsunuz bunu?Öyleyse ilk olarak kaş kalemini açın ve parçalarını pudranın içine atın. Böylece kalemin kalıcı balmumu etkisiyle pudranız uygulayacağınız yere yapışacak ve uzun süreli etki sağlayacaktır. – Tia Hebron,Sandy Springs,GA

4- Fondoteni uyguladıktan sonra avuç içlerinizi 1 dakika birlikte ovalayın. Sonra alın,burun, yanak ve çene bölgesine iyice uygulayın. Ilık uygulamayla,daha doğal ve kıskanılır bir makyaja sahip olacağınızdan da emin olun. – Sherri Hubner, Snoqualmie,WA

5- Görüntünüzü aşırı abartılı yapmamanın en belirgin yolu: Önce arka fondan başlayın. Mesela, fondoteninizi uyguladıktan sonra, göz makyajından önce allık ve rujunuzu sürün. Böylece yüzünüz daha parlak görünecek ve az bir gölgelendirme, göz kalemi ve maskarayla aşırıya kaçmayacaksınız. – Ricki Gurtman Morgan Ville,NJ

6- Uzun ve yoğun kirpikler için, iki maskara kullanın. Önce, içindeki kremle kirpiklerinize hacim veren volume maskarayı kirpik başlangıcından başlayarak sürün. Biraz kuruması için bekleyin ve daha sonra içindeki jel ile kirpiklerinizin kıvırcıklaşmasını önleyen uzatıcı maskarayı uygulayın. – Tanya Millet, Victorville, CA

7- Eğer rujunuzu yanına almayı unuttuysanız korkmayın. Dudak kremini bir parça alıp, pembe pudra veya fara bastırın ve dudağınıza uygulayın. Dudaklarınız daha parlak ve kalıcı olacaktır. – Wendy Lick,Chicago.

8- Size hayran bakışlar mı görmek istiyorsunuz? Önce kirpik çizgisiyle,göz kapağındaki çizgi arasında boşluk olmamasına dikkat edin. Önce toz şeklinde farı veya göz kaleminizi uygulayın. Daha sonra kirpik çizgisine olabildiğince yakın şekilde,göz kapağını kaldırın ve göz kalemiyle hafif vuruşlar yapın. Böylece gözlerinize ve kirpiklerinize anlam katmış olursunuz. – Ellice Schwab, NYC

9- Kanıtlanmış bir tavsiye: Göz veya dudak kalemini uygularken dirseklerinizi mutlaka rahat edecek bir yere yaslayın (masa gibi) ki daha rahat ve doğru sürebilesiniz. – Shelby Sterrett, San Diego.              

21 Şubat 2013 Perşembe

Doğum Günüm

Geçen gün benim doğum günümdü.Bir yaş daha yaşlandığım bu gün önceki senelere rağmen en durgun en sakin doğum günümdü herhalde.Ailece bir yemek ve pastayla işi atlattık.Her ne kadar hediye bekleyişine girsem de ailem aynı düşüncede değilmiş demek ki. :) Şaka bir yana insanın sevdikleri yanında olduktan sonra gerçekten hediyeymiş diğer detaylarmış pek bir önemi olmuyor.Tabi ben her doğum günümde olduğu gibi bu doğum günümde de kendimi şımartmadan duramadım.Kendime birsürü helyum balonları ve çeşitli hediyeler aldım.Karakterim ve burcumun özellikleri gereği sürprizleri özelliklede hediyeleri çok severim.Sağolsun arkadaşlarımdan birkaçı o özenle yazılmış mesajlarıyla benden kilometrelerce uzakta bile olsalar beni çok mutlu ettiler yokluklarını aratmadılar.Aynı şehirde olupta sürpriz yapanlarıda unutmamak lazım...Lafı fazla uzatıp sizede sıkmak istemiyorum.İyiki doğmuşum ve iyiki böyle bir aileye,hayata sahibim.Birkez daha şükrettiğim birgündü.Benim için insanın doğum günü,düğün günü ve cenaze günü çok önemlidir.Böyle günlerde etrafa bakın kaç kişi görüyorsanız düşünceli dostlarınız sadece o sayıdan ibarettir. :) Tekrar doğum günümü kutlayan düşünceli arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.İyiki varsınız.Bugün sayesinde geçmişte de şimdiki hayatımda da sağlam dostluklar kurduğumun farkına vardım.Ne giydiğimi merak edenler için resim paylaşıyorum ve hepinize kucak dolusu sevgiler yolluyorum...







18 Şubat 2013 Pazartesi

Today's Look

20-25 derece arasında gidip gelen Trabzon havaları yerini eski haline bıraktı.Yağmur,gri bulut derken adeta insanı bunalımda olmasa da bunalıma iten bir hava.Böyle havalarda evden çıkmaktan nefret ederim.Hiçbirşey yapmadan amaçsızca yaşayacaksın böyle havalarda.Tabi yine benim isteğim olmadı zorla şirkete getirildim.Buyrunuz bu da ben.



Today's Look
Panço : Forever New
Bluz : Abercrombie
Bordo skinny : Zara
Rainbow boot : Burberry
Bag : Louis Vuitton

En Lezzetli 5 Büfe

Asla ama asla vazgeçemediğimiz şey Fast Food olsa gerek.Herzaman bunlar yüzünden diyete girsekte,yemicem diyip kendimizi kandırsakta yine kendimizi fast food yerken buluyoruz ne yazık ki.Bende sizin için en lezzetli 5 büfe keşfettim ve yazmak istedim...Buyrun bakalım :)




Etiler Marmaris Büfe       
   
Ramazan Morgül'ün işlettiği Levent'teki Etiler Marmaris Büfe özellikle ünlülerin uğrak yeri.Biftekli ya da dilli kaşarlı sandviçi çok meşhur.Fiyatları 6,5 tl ve 24 saat açık.Ayrıca İstanbul'un başka semtlerinde de şubesi mevcut.


Susam Büfe
    
Bebek'teki Susam,13 yıllık bir büfe.Sıcak ve soğuk sandviç çeşitlerinin yanısıra dürüm ve waffle da var.Geceleri,Bebek'teki eğlencenin noktalandığı yer.Sandviç fiyatları 4-13 tl arasında şiş dürüm ise 14 tl. 
Barış Büfe
              
1976 yılından beri Bağdat Caddesi Şaşkknbakkal'da hizmet veren Barış Büfe'nin Etiler'de de şubesi var.Barış Büfe'nin kaşarlı tostunun lezzeti başka yerde yok.Fiyatı 4 lira.Saat 18:00'a kadar döner de var.Sabah 7'den gece 1'e kadar açık olan Barış Büfe her zaman kalabalık.

                                                Çağrı Büfe
                                       

Çağrı Büfe,Nışantaşı Valikonağı Caddesi'nde 1979'dan beri hizmet veriyor.Pazar günü hariç her gün saat 21:00'e kadar açık.Döner,hamburger ve tost çeşitleri çok lezzetli.Dilli kaşarlı tostu meşhur.Fiyatı 6,5 tl.Kaşarlı hamburgeri ise 3 tl.Taze sıkılmış meyve suyu bulmakta mümkün.



Flamingo

Kadıköy yakasında Çiftehavuzlar'daki Flamingo Büfe döneriyle meşhur.Öğle saatlerinde döner kuyruğunda beklemeye değer.Dönerin porsiyonu 14 tl.Dönerli sandviç 9,5 tl.Flamingo'da menü zengin.Pidesi de meşhur ve fiyatı 9,5 tl.Lahmacun ise 3,5











15 Şubat 2013 Cuma

Today's Look

Cuma miskinliği olmaz ama bizde bugün bir miskinlik vardı.Ağır ağır kahvaltı ardından yine yatakta öylece uzanırken birde sıkılıverdik ve napsak diye düşünürken bugünü de sinema günü olarak değerlendirelim dedik.45 dk kala internetten bilet almamızla kendimizi sinemada bulmamız arasındaki hız ölümüne kapışır herhalde :) Biz geldik Romantik Komedi 2'yi izlemeye.Birincisini çok beğenmiş ve izlerken çok keyif almıştım.İkincisinden de beklentim yüksek haliyle.Film başlamak üzere ben size bu yazıyı yazıyorum.Bugün ne giydiğimi merak edenlere :
Ceket : Zara
Şal : Gucci
Jean : Zara
Gözlük : Escada
Bot : Ralph Lauren
Çanta : Louis Vuitton


14 Şubat 2013 Perşembe

Aşk...

Bugüne özel bir yazı yazmak geldi içimden bende kolları sıvıyayım dedim...Hani sevgililer gününde herkes sevgilisiyle olur güzel şeyler paylaşır ya ben bugün tam aksini yaşadım.Şuanda ben Trabzon'da sevgilim İstanbul'da olduğu için en buruk sevgililer günü oldu diyebilirim.Niye buruk diye soracak olursanız,elbette bu saçma güne önem ve değer verenlerden değilim ama sokakta,cafelerde,orda burda çiftler görünce sevgilime olan özlemim bin kat daha arttı tabikide.İlişkimin bana kattığı en önemli şeylerden biriside sabır.Başıma gelen talihsiz okul olayları bana en başta sabırı öğreten oldu.Ardından mesafelere rağmen sevebilmek,bağlı kalabilmek...Daha öncede söylediğim gibi geçici değil kalıcı olarak sevene,sevginin kıymetini bilene,aşkı gerçekten hissedene ve saygıyı hiçbirzaman unutmayana hergün sevgililer günü.Sevmek için 1 günde tüm hünerlerinizi sergilemenize hediyeler almanıza gerek yok ki.Karşınızdaki insana onun size verdiklerini verin gösterdiği ilgi alakayı gösterin zaten sonrasını karışmayın.Tüm bunlardan sonra hediye gösterisine getek kalmıyor.Yaklaşık 1 yılıda aşkın bir zamandır hayatımda dönüm noktası olmuş bir insan var.Onu tanıyana kadar umutsuz,şükürsüz,gerçek dünyadan ayrı yaşayan,sabırsız,doyumsuz bir insandım.O bana sabırı,merhameti,fedakarlığı,umutlu olmayı,gerçekleri,doymayı bilmeyi ve daha sayamadığım birçok şeyi öğretti.Bir küçük bebek düşünün yeni doğmuş ve sürekli bakım isteyen.Bende onun hayatında ilk başlarda yeni doğmuş bebek gibiydim.Benimle bıkmadan,usanmadan ilgilendi.Kendi olgunluğunu benim olgunluğuma katarak beni bambaşka bir noktaya taşıdı.Kötü günümde benimle üzüldü ama asla sabretmekten vazgeçmedi.İyi günümde benimle kahkahalar attı.Kafamı ne zaman dönsem her anımda bedenen yanımda olmasa da ruhen kendini hep hissettirdi.Hiç yalnız bırakmadı.Bugünde öyle birgündü işte.Belki bedenen yanyana değildik,belki aramıza bugün yollar,kmler girdi ama ruhu 1 yılı aşkın süredir olduğu gibi yine bugünde benimleydi.Burdan benimle uğraşmaktan,sabır taşı olmaktan,her anımda yanımda olmaktan asla ama asla bıkmayan canım sevgilime birkez daha teşekkür etmek istiyorum.Güzel Allahım iyiki çıkarmış seni karşıma.İyiki varsın,iyiki sevmişim seni...

12 Şubat 2013 Salı

Salı sallanır demişler...

Öncelikle uzun zamandır yazı yazamadığım,sizleri de ilgisiz bıraktığım için özür dilerim.Sorumlu olduğum sınavlarım vardı ve eğer onlara çalışmaz postlara ağırlık verseydim içim rahat etmezdi.Onları hallettiğimize göre bol postlu günlere hızlı bir giriş yapabiliriz.Trabzon'da havalar son zamanlarda inanılmaz sıcak öyle ki daha geçen Pazar 24 dereceyi bile gördük.Bu durum işimize yaradı.Günümüz renklendi şenlendi ama tabi dünya olarak mevsimlerin birbirine girmesi ve Şubat gibi bir ayda kar ya da eksi derecede soğuk yerine bol güneşli hava olması endişeli bir durum.Gidişat iyi değil benden söylemesi :) Son zamanlarda dikkatimi çeken ve gidişatın iyi olmadığı izlenimi veren diğr şey ise THY'nin yeni hostes kıyafetleri.Tabir-i caizse resmen ramazan şerbetçileri kostümü gibi.Bence bu kıyafetlerden sonra THY "Globally Yours" sloganını "İslamically Yours" olarak değiştirmeli.Dilek Hanif gibi bir tasarımcıdan böyle bir kıyafet tasarımı açıkcası bende şok etkisi yarattı.Devletle özellikle de iktidarla bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum.Bağlantı olmasa bile mutlaka bir anlaşma vardır. ;) Gidişat neden kötü diye soranlar da olmuştur içinden...Hemen söyliyeyim,annem daha evli değilken hosteslik yapmıştı.Bize resimlerini gösterirdi hep.1980li yıllar olmasına rağmen o zaman bile kıyafette ne kadar modern ne kadar asilmiş THY.Seneler geçtikçe bunun daha moden olması(modernden kastım renk,şekil vs) gerekirken etek boyunun uzatılması her tarafın kapatılması bizim modernleştiğimizi değil gerilediğimizi gösterir.Çok bilmiş devlet büyüklerimiz sağolsun en çekici meslek olan hostesliğide bitirdi.Her bir hostes hatim indiren hoca hanımefendilere benzedi...
Bu konulara daha fazla girmek istemiyorum girdikçe sinirlerim geriliyor.Tüm türk halkından aynı tepkiyi almak belki birşeyleri değiştirmeye neden olur diye umuyorum.
Bana gelince kuzenim Pınarla hala durmaksızın geziyoruz.
                             
Trabzon küçük ama biz büyüttük sınırları Of,Rize derken aksilik olmazsa yakın tarihte Batum-Gürcistan'a açılacağız.Elbette Batum günlüğüde yine blogda olcak.Bugün benim favori mekanlarımdan birisi olan Galanimadaydık.
                          

Galanima bana huzur veriyor.Deniz kenarında şık bir mekan.Herşey o kadar sade ve şık ki...
Trabzon'da olupta keşfedemeyen varsa mutlaka keşfetmeli.Özellikle yaz akşamları rakı&balık ikilisi çok güzel oluyor.
Meraklısına :
Adnan Kahveci bulvarı,2 nolu sokak no : 2 Söğütlü-Trabzon

  





Today's Look
Ralph Lauren boot
Louis Vuitton bag
Michael Kors watch
Mango jacket
Zara jean


   





8 Şubat 2013 Cuma

Cuma Curcunası

Öncelikle herkese merhaba.Cuma curcunası diye söze başlamak istedim.Bayağı curcunalı birçok iş yaptığımız bir gündü.Dün geceden beri aklımıza vuran meşhur sürmene pidesini yemek için uyanır uyanmaz Sürmene'ye doğru yola çıktık.Bu arada belirtmeden geçemicem bugün burda yine hava 20 dereceydi.Zaten kış hiç gelmedi ki...Herneyse aklımıza vuran pideyi yemek için soluğu Meşhur Sürmene pidecisi Bozo Pide'de aldık tabikide.Ben her iki tadada doyamadığım için bir tarafı kıymalı bir tarafı peynirli istedim.Kuzenin tercihi sadece peynirliden yanaydi.Fotoğraftaki Coca Cola Light bunca yağlı pidenin yanında vicdan rahatlatmak gibi birşey :) 


Bozo Pide'den kıymalı-peynirli karışık...
Pide yedikten sonra birkaç saat sonra buluşmak üzere sözleşip ayrıldık.Haftaya 3 tane baba gibi sınavla başlayacağım için 2-3 saatlik ayrılık süresinde ben arkadaşım Sinem'de ders çalışıyordum.
2-3 saat sonra kuzenim Pınar'la yeniden buluşup alışveriş merkezine doğru yola çıktık.
                                             

Sürmenede Gün batımı...

Çok yorgun,bitkin olmama rağmen iyiki de çıkmışız.Yeni sezon adeta apranax gibi geldi. :) İlk durağımız Mangoydu.Mangonun yeni sezonu Zara kadar iddialı olmasa da beğendiğim parçalar vardı.Yine orda da sim işlemeli trikolar,nar çiçeği ceketler göz kamaştırıyordu tabiki.Çekmeye fırsat bulamadım.Birdahakine sözüm olsun.Ardından soluğu İpekyol'da aldık.İpekyol bu sezon bayağı iddialı geliyor,benden söylemesi.Bayıldığım birkaç parçayı çekme fırsatı buldum.Sizlerle paylaşmak isterim.



İpekyol Spring/Summer'13 beğendiğim bir ceket



Tod's u andıran bu babetlere bayıldım.



Favori rengim tabikide buz mavisi.
                                                     
İpekyol Spring/Summer'13 koleksiyonundan olan bu gömlek ,Begüm Salihoğlu'nun tasarladığı siyah dantel işlemeli gömleği anımsattı bana.Biraz taklit mi edilmiş ne?Ama yine yeni sezon favorilerimden.
                                     
                                                  

İpekyol Spring/Summer'13 koleksiyonundaki bu trikolar favorim!Başka renkleride mağazalarda mevcut.Bunlar benim favori renklerim!
Şık kombinlerinizde yer alabilen,bu sene de çok moda olan saks mavisi babetler göz kamaştırıyor.
İpekyol Spring/Summer'13 koleksiyonundaki bu trikolar favorim!Başka renkleride mağazalarda mevcut.Bunlar benim favori renklerim!

Ardından herzaman bayılarak ev tekstil ürünleri satın aldığımız English Home uğradık.Sık sık uğradığım için bendeki nevresim takımlarından ve süs eşyalarından farklı olarak bir tek sevgililer günü özel koleksiyonu olan yatak örtüsünü ve tavşan temalı sepetleri beğendim.Sizlerle de paylaşmak isterim.




English Home sevgililer günü temalı yatak örtüsü takımı...
                             
English Home'da satılmakta olan bu sepetler pek cici!
Ardından soluğu Accessorize'da aldık.Spring/Summer'13 sezonundaki tüm takılara tek kelimeyele bayıldım diyebilirim.Kesinlikle gidip görün.
                                           

Love temalı bu bilekliklere BAYILDIM.
                      
Krem tonları ve bebek pembesi bu sezonun hit renklerinden.Bu bileklikte favorilerimden.
                              
Accesorize Spring/Summer'13 Love temalı ip bileklikler...
Turkuaz mavisi ve altın sarısının birleşmesi sonucu oluşan bu bileklikte yine benim ga-favorilerden...
Kuzen Pınar'dan inceler...Bana sevgililer günü hediyesi!
Marks&Spencer Spring/Summer'13 koleksiyonunda sade ve sadece pijama ve iç çamaşırlarına muhakkak göz atın derim.Fotoğraflayabildiğim halde buraya koymaya çekindiğim için sizlerle paylaşamıyorum ama neon renkli iç çamaşırlar bir harika!

            Marks&Spencer'in bu kokuları benden size tavsiye


Hala keşfedemeyen varsa Marks&Spencer mağazalarında...
Sadece 3-5 mağaza gezmemize rağmen çok yorulduğumuz için soluğu bir cafe de türk kahvesi yudumlamakta aldık.1-2 saat oturduktan sonra doğru eve...Ben tabi yana yakıla blog için yazı yazma derdine düşerken babamın acıkması ve feryatları bu işimi devam ettirememe neden oldu...
Yana yakıla yazı yazarken ;)

                            
Dışardan öyle gözükmese de tabiki evin yemeklerini yine evin küçük kızı yapmakta!
Saat 7'den sonra ne yemeği?! diyenlere inat mini mantı keyfimiz pek güzeldi!

Bir Cuma günününde böylece sonunu getirmiş olduk.Umarım sizler içinde fikir edinebileceğiniz,eğlenceli bir post olmuştur...